Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yeni Türkiye, saygınlığını ve haklarını korumak için gücünün bilincindedir; bu uğurda hayatını dahi riske atmaya hazırdır.
Sayfa 325 - Mustafa Kemal - Le Journal (Paris) - 01.01.1923Kitabı okuyor
AtaTürk'ten Mesaj.
Kısacık telgrafın içinde Atatürk, koskoca İslam tarihini bir cümleyle özetledikten sonra, geleceğe döner ve çağrıda bulunur. Sanki yarının kuşaklarına şu mesajı yollar: "Ey Asyalı, ey Afrikalı kardeş! Artık çağ değişmiştir. Çağımız bağımsızlık çağıdır. Tarih, ulusal bağımsızlıklara doğru akıyor, akacaktır. Halifelik etrafında birleşme düşüncelerini bir yana bırakınız. O artık tarih olmuştur. Ulusal bağımsızlık uğrunda koşunuz. Toplumların gerçek çıkarları, bağımsız devletler kurabilmelerindedir. Gerçek kurtuluş yolu budur. Silkinin, uyanın, vakit kaybetmeyin. Savaşımızın amacı, geriye degil ileriye dönük olmalıdır: Halifelik peşinde değil, ulusal bağımsızlık peşinde koşmalısınız. Bizleri birbirimize yaklaştıracak gerçek bağ, Halifelik bağı degil, bağımsızlık bağı olacaktır. Yarın bağımsız ülkeler olarak ilişkiler kuracağız, geliştireceğiz. Bugün dikkatler Halifelik üzerine toplanarak saptırılmak istenmektedir. Taşıdığınız boyunduruk sizlere unutturulmak istenmektedir. Dünya haritasına şöyle bir göz atınız ve üzerinde yeniden düşününüz: Yeryüzünde kaç tane İslam devleti vardır? Gerçek anlamda kaç tanesi bağımsızdır? Neden Asyalı, Afrikalı uluslar hala Müslüman olmayanların boyunduruğu altındadırlar? Ulema-i kiramın asıl düşüncesi bu olmalıdır; çagını yaşamış, ömrünü doldurmuş Halifelik değil. Evet, menfaat-i hakikiye... hükümet-i müstakile teşkilindedir."
Sayfa 231Kitabı okudu
Reklam
Türk Devrimi ve Doğu Halkları
Türkiye'nin bağımsızlığının onaylanması anlamına gelen Lozan Antlaşması, Hindistan'da, "İngilizlerin sömürücü isteklerine atılmış büyük bir tokat" olarak görülmüştü. Bir Hintli yazarın deyimiyle, "aynı zamanda bu başarıda zincire vurulmuş Asya halklarının gelecekteki bağımsızlık rüyalarını görmemek de olanaksızdı. Bu nedenle Aralık 1923'te Türk halkını bu başarılarından ötürü kutlayan Hindistan Ulusal Kongresi, bu başarıyı, 'Bütün Doğu uluslarının özgürlük ve bağımsızlıklarının bir müjdecisi' olarak ilan etmeyi de ihmal etmiyordu."
Sayfa 228Kitabı okudu
İsmet Paşa, otomobilinde küçük Türk bayrağıyla Lozan caddelerinde dolaşıyordu. Lozan Polis müdürü, bir tedbir olarak bu bayrağı kaldırmasını rica etmişti. Paşa, bunu şiddetle reddetmiş, "Bir İsmet Paşa ölür, yerine başka biri gelir, göreve devam eder ve bu bayrak hiç inmez" demiştir.
Sayfa 21 - Bilgi Yayınevi - 4. BaskıKitabı okuyor
616 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın yazarı Dr. Bilal Şimşir, "Kürt sorunu" yoktur; "Kürtçülük sorunu" vardır diyerek tarihsel bağlamda bu konuyu derinlemesine araştırmış ve bizlere sunmuş. Sorunun tahmin edemeyeceğim kadar eskilere dayanan kökleri olduğunu öğrendim. 1700'lü yılların sonlarından itibaren, gerek Rusların gerek Avrupalıların bölgede araştırma yapması, tarihi eserleri ülkelerine kaçırması ve tabii ki en nihayetinde farklılıklar üzerinden ayrıştırma çalışmaları gerçekleşmiştir. Ancak Osmanlı dağılırken farklı kültüre, etniğe, dine sahip olan azınlıklarla Kürtler arasında belli farklar vardı. Ermeniler her anlamda Türklerden farklıyken, Kürtlerle Türklerin tarihi, dini, coğrafi ortaklığı oldukça belirleyici olmuştur. Bu kitap aslında tarihsel süreci ve olayların arkasındaki güçleri görmemiz açısından son derece faydalı bir noktaya dikkat çekmiştir. Okuması tarihi bir kitap için oldukça keyifliydi.
Kürtçülük
KürtçülükBilal N. Şimşir · Bilgi Yayınevi · 200729 okunma
Fransız eski Başbakanı Birand şöyle konuştu: "Türkiye'yi ortadan kaldırmak Müttefiklerin savaş hedeflerinden biri idi. Türklere kâh 'yaşayacaksın', kâh 'yaşamayacaksın' dersek bu onlarda yurtseverlik duygusunu uyandırır, çetecilik yaparlar. Mustafa Kemal ve çetelerinin bizim ülkemizdeki benzerlerine YURTSEVER denir.
Sayfa 578
Reklam
İsmet Paşa:
Benim Güzel Gazi Şefim beni bu kadar imtihana niçin feda ettin?
Sayfa 502
Asilerin Şarkısı: " Mora'da Hiç Türk Kalmasın!..."
Yunan isyanının tarihini yazmış olan W. Alison Phillips şöyle diyor: "Nisan ayında isyan yaygınlaşmıştı. Sanki bir yerden işaret almış gibi köylüler aniden her tarafta ayaklandılar ve ellerine geçirdikleri tüm Türkleri çocuk, kadın, erkek ayırt etmeden katlettiler. Ağzıdan ağıza dolaşan "Mora'da hiç Türk kalmasın, hatta tüm dünyadan silinsinler" şarkısı bir yok etme savaşının başlangıcını haber verdi. Mora'daki Müslüman sayısının yirmi beş bin olduğu sanılıyordu. İsyanın başlangıcından sonraki üç hafta içinde, şehirlere kaçabilen bir kaç kişi haricinde hiç Müslüman kalmamıştı.
Sayfa 30 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
22 Aralık 1922: İsmet Paşa'dan Başbakanlığa:
Azınlıklar Komisyonunda 'ırk ve dil azınlıkları' tabirini kabul etmedik, yalnız 'gayrı Müslim' tabirini kabul ediyoruz. Şiddetli tartışmalar oldu. Başkan İtalyan oturuma ara verdi... Saçlarım ağardı. On yaş ihtiyarladım. Bize kuvvet ver şanlı Gazi.
Sayfa 491
Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti dahilinde Kürtlüğün ayrı bir unsur olarak telakkisini hiçbir zaman işitmek istemediğimizi arz ile muvaffakiyetler temenni ve takdimi tazimat eyleriz.
Sayfa 482
Reklam
Sevr Antlaşması'nda bazı değişiklikler yapılması söz konusu olunca, İngilizlerin ilk gözden çıkardıkları maddeler, Kürdistan maddeleri olmuştur.
Dünyada hakikaten en fena şey fenaların affıdır.
Sayfa 469
Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz!
Türk Kurtuluş Savaşı'nda önce toplar, sonra diplomatlar konuşmuştur.
Sayfa 444
H. Suphi Tanrıöver
Bizim vazifemiz, memleketin en ücra köşelerine kadar bağırmak, "esaret yangın. tahrip, kıt'al sizi her tarafta tehdit ediyor, hazırlanınız' demektir... Anadolu'nun topraklarından, sahillerinden düşmanlarımızı kovuncaya kadar muharebe edeceğiz.
Sayfa 421
310 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.